Toplum içinde herhangi bir eylemde bulunurken kızarma, terleme, titreme, kendini küçük düşürecek bir şey yapma korkusu, kişilerarası ilişkilerde gerginlik ve kaygı hissetme ile giden bir ruhsal bozukluktur. Kişi mümkün olduğunca buna benzer durumlara girmekten kaçınır, zorunda kaldığında ise yoğun kaygı hissi yaşar. Sosyal anksiyete bozukluğunu başka anksiyete bozukluklarından ayıran noktalardan bir tanesi kişinin, başkalarının kendisi hakkında ne düşüneceği üzerinde fazla durmasıdır. Diğer bozukluklarda görüldüğü üzere kaygı hissi yaşamakla ilişkili bir beklenti anksiyetesi oluşmaz. Sosyal anksiyete bozukluğu yine belli bir dönemde başlaması, kişilerin çözüm arayışında olması gibi nedenlerle kişilik bozukluğu tanılarından ayrılır. Sosyal anksiyete bozukluğunu başlatabilecek tetikleyici olaylar yaşanmış olabilir. Genel toplumda %1,1-2,3 oranında görülmektedir. Tedavide bilişsel davranışçı terapilerin etkili olduğu gösterilmiştir. Psikofarmakolojik müdahaleler de belli belirtileri azaltmak için faydalı olabilir.
Sosyal Anksiyete Bozukluğu